KARADENİZ
 DEHŞET FIKRALAR
ADAMI GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRİRİM
Arkadaşı Karadenizliye sormuş: 
-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
-Ben kendi kendime konumam, demiş karadenizli.Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum. 
AĞAÇLARADN GÖREMİYORUM                                            
Temelle Dursun ormanda yürüyorlar.Bir ara Temel Dursuna sesleniyor : 
-Dursun ormanın güzelliğine bak.
Dursun: 
-Ağaçlardan göremiyorumki.
AIDS                                                                       
İdam cezalarında mahkum istediği ölüm tarzını seçebiliyormuş. Temel, AIDS ile ölmek istediğini belirtmiş. Şırıngayla HIV virüsü zerkedip sonra salıvermişler. Temel sevinç icindeymiş. 
-Aldattum onları, diyormuş. Kurtuldum sayılır. Şırınga yapılırken prezervatif kullandum. 
AKŞAM YEMEĞİ
İkisi de fakir olan Temel ile Fadime evlenirler.Aralarında şöyle anlaşırlar : 
-Her icimizde aşk içun yaşiyacağuk.
Bir hafta sonra Temel evine geldiğinde Fadime'nin radyatörün üzerine oturmuş olduğunu görür ve sorar : 
-Ne yapayisun orada kariciğum?
Fadime : 
-Akşam yemeğini ısıtıyirum sevgilum, der.
AKŞAM SERİNLİĞİNDE
Bir mecliste konuşulurken, 
Amerikalı  : 
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş. 
Alman : 
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş. 
Fransız : 
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş. 
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için : 
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş. 
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş : 
-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz. 
ANLAMLI ANLAMLI
Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor : 
-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.
-Sen ne yaptın?
-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım. 
 
ARABAM DIŞARIDA 
Temel kırtasiye'ye girmiş, tezgahtara : 
-Pana pir roman lazum, demiş.
Kırtasiye tezgahtarı sormuş : 
-Efendim agır mı olsun hafif mi?
Temel : 
-Farketmez, nasul olsa arabam dısarudadur.
ARİTMETİK                              
Aritmetik öğretmeni Temel öğrencilerinden şikayet ediyormuş : 
-Derste peş kere peş kaç ediy, diye sorayrum, kırk cevapı alayrum.Halbuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun otuz
ARKADAŞIN OLDUĞUM İÇİN Mİ?
Adamın biri karadenizli arkadaşına "eşek" demiş. 
Karadenizli sormuş : 
-Eşek olduğum için mi arkadaşınım; yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim? 
ASANSÖR                        
Temel kapıcı, çalıştığı on katlı binanın asansörü bozulunca bir kağıt asıyor, üstünde şu yazılar var : 
“Asansör pozuk, en yakın asansör yüz metre ileride, yandaki pinadadur”
ASLAN                   
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış. 
-Hoop, dur ne yapıyorsun, orası aslan kafesi, diye bağırışmışlar.Temel geri dönmüş, 
-Sankim aslanınızı yedük, demiş.
ASMAK
Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor.Hemen gidip ipi ağaçtan çözer.Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar : 
-Ha sen ne yapayudun öyle?
-Hiç kendimi asaydum...
-Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi.
Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir : 
-Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum.
AŞAĞISI BİR İŞ DÜŞÜNÜYOR
Karadanizliye sormuşlar : 
-Neden baştaki saç ağarıyor da, aşağıdaki ağarmıyor?
-Aşağısı bir iş düşünüyor, yukarısı bin iş düşünüyorda ondan, demiş Karadenizli.
ATALARIMIZ TELSİZ TELEFON KULLANMIŞLAR!!!           
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar : 
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya: 
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık.Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
ATATÜRK 39 YAŞINA BASTI
Karadenizliye öğretmeni sormuş : 
-Söyle bakalım, 1881'de ne oldu?
-Atatürk doğdu öğretmenim.
-Peki, 1920'de ne oldu?
-Atatürk 39 yaşına bastı öğretmenim! 
AYAKKABI                                                    
Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor.Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor : 
-Ne sorayiler?
-Ayakkabı.
Temel’in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar :
-Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel soruyor : 
-Bağcıkli midur?
BANA GÜVENMEYİN
Gazetede şöyle bir ilan çıkmış : "Bir müdür aranıyor.Yüksek tahsilli, İngilizce  ve Fransızca bilen, askerliğini yapmış, 30 yaşından gün almamış, boyu 1.85'den yukarı ve bekar olması gerekir...
Temel başvurmuş : 
-Ben demiş, yüksek tahsil şöyle dursun ilk mektebi bile zor biturdum.İnciluzce de Firansizca da bilmeyrum.Yaşım 45'den yukarı, boyum 1.67...
-Eeee, demişler.Ne demek istiyorsun?
Temel gayet ciddi : 
-Bu ilanı verduğunuz müdürlük işi var ya, ha bu iş için bana güvenmiyesunuz demeye geldim... 
BEN ZATEN 8 FOTOĞRAF MAKİNESİ GETİRMİŞTİM                                
Temel'in vesikalık fotoğraf çektirmesi gerekir.Arkadaşı Dursun Temel'e : 
-Sen şuraya bir çukur kaz ben fotoğraf makinesini alıp geliyorum, demiş.Bir süre sonra Dursun gelmiş bir de bakmış ki Temel 8 adet çukur kazmış.Dursun şaşırmış. 
-Niye 8 tane çukur kazdın deyince.
Temel : 
-8 adet fotoğraf çekmeyecekmiyiz.İşte onun için demiş. 
Dursun ise : 
-Hiç gerek yoktu.Ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim, demiş.  
BEYAZ AT BENİM       
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun'un ona inat o da diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymus. Dursun'da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a : 
-Ha Tursun bak bu böyle olmayacak Beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun, demiş. 
BIYIK 
Lazistan'ı gezmekte olan turist : 
-Allah Allah, burada herkesin bıyığı var, demiş. 
Temel, burnuna dikkat çekerek : 
-Piz önemli ve değerli şeylerin altini çizeruz. 
BİR ŞANS DAHA VER                                                                   
Öğretmen Temele kafayı takmış.İlla sınıfta bırakacakmış çocuğu diye millet dedikodu yapmış.Öğretmende halkın önünde Temeli sınav yapmaya karar vermiş.Stadta millet toplanmış.Ve öğretmen megafonla Temele sormuş : 
-Yedi kere yedi kaçtır? 
-Kırk tokuz demiş, Temel. 
Bir saniye sonra staddakiler ayağa kalkıp hep bir ağızdan : 
-Pi sanş taha ver, pi sanş taha ver, diye bağırmışlar. 
 
BİZ DÖNMEYİZ                                                    
Temel ile Dursun bir gün felekten bir gece çalmak için iki roman ayarlamışlar.Daha sonra Romenleri arabaya atıp dağlara doğru gitmeye başlamışlar.Şehirden iyice uzaklaşınca Romenler korkmaya başlamış 
'Buradan kurtulmalıyız' diyerek konuşmaya başlamışlar aralarında.Birden akıllarına bizden iğrenirlerse bırakırlar diye bi fikir gelmiş.Temel ile Dursun'a : 
-Arkadaşlar kusura bakmayın biz dönmeyiz, demişler.Bunun üzerine Temel ile Dursun Romenlere dönüp : 
-Bu kadar yol geldikten sonra artık bizde dönmeyiz, demişler.
BİZİM EV                                                                                            
Temel evlenemiş.Kızın babasının evine ziyarete gitmişler.Gece Fadime sevişmek istememiş. 
-Neden kaçaysun, diye sormuş Temel. 
-Ha pura pabamın evii, demiş Fadime. 
-Purası pabanın evi de, pizim ev çerhane midur?
BİZ NE DEDİK                                                                                    
Temel bir gün hakimin karşısına çıkartılır. 
Hakim Temel'e sorar : 
-Evladim senin adın ne bakim? 
Temel : 
-Adım "Temel", fakat "Z" si yok. 
Hakim biran düşünür ve Temel'e dönerek der : 
-Evladım, "Temel"de "Z" yok ki! 
Temel hemen cevabı yapıştırır : 
-Eeeee, biz ne deduk hakim bey?
BMW                                                                    
Temel BMW almış ve on saatte Trabzon'a varmış. Dönüşte, BMW ile geri geleceğim karşılayın diye İstanbul'a telgraf çekmiş. Temel 40 saat sonra varmış, merakla sebebi sorulunca : 
-Pu BMW'lerin ileri pes vitesi, ceride ise sadece pi vitesi var. 
BOMBA                                                                                            
Askeri hastanede yatan Temel ve arkadaşlarının aletleri kopmuş.Sebebini soranlara Temel anlatıyor : 
-El pombasu talimu yapayuduk, pimi çektuktan sonra ona kadar sayup atmamuz emredildi, piz de parmaklarumuzla saymaya paşladuk, pir, içi, uç, tört, peş, öpür ele geçmek için pompalaru apuş arasına koyalum tedük, alti, yeti, seçiz, tokuz...Bummm!!
BUZDOLABI
Eve geç saatte zilzurna sarhoş gelen Temel, yatmadan önce tuvalete gider.Daha sonra yatak odasının ışığını yakar kapıya dayanır.Gözleri kamaşarak uyanan Fadime'ye : 
-Ula kari der, sana helal olsun.Sen Trabizon'un en iyi karisusun.
İltifata alışık olmayan Fadime : 
-Ne oldi herif nereden icabetti bu laflar?
-Daha ne olsun.Biraz önce tuvalete su dökmeye gittum.Tuvaletin kapisuni ne güzel yaptirmişsun öyle, kapiyi açunca elekturuk kendiluğundan yanayi, deyince, Fadime yataktan fırlar ; 
-Ula herif sen buzdolabuna işedun ya!
ÇAY ELİNDEN ÖTEYE...
Venedikte deney yapan bilim adamları insanların beyninden parça alarak etkisini görmek için söyledikleri kelimelere bakıyorlar.Bir İtalyan kobay başlıyor : 
-Huano mito.
Beyninden biraz parça alıyorlar tekrar başlıyor : 
-Huano mi.
Biraz daha parça alıyorlar : 
-Huan.
Beyninin son parçasını alıyorlar ve adam başlıyor : 
-Çay elinden öteyi gidelim yali yali.....
ÇEVRECİ TEMEL
Sabahın erken saatinde avdan dönen Temel, kayığını kıyıya çektikten sonra balıkçı kahvesine doğru yürür. 
Kahvedekiler yalnızca sağ ayağı dizine kadar ıslak olan Temel'e sorarlar : 
-Ula, balık vuriy mi?
Temel : 
-Yok yahu ne gezer
-Madem baluk vurmayi ayağın niye dizine kadar islandi.
Temel küçümseyerek yanıtlar : 
-Uşağum, haçan denizde sigara içeyrim.İzmariti suya atınca basıpta söndirmeyecek miyum oni?
 
DELİKTEN BAKMASINLAR DİYE 
Temel tuvalete girerken kapıyı söküp girmiş. 
Dursun  : 
-Neden, diye sormuş.
-Temel delikten bakmasınlar diye, demiş!  
DERNEKÇİLER                                   
Karadeniz'de dernekçilik çok yoğundur.Her fırsatta il, ilçe, belde, köy derneği kurulur.Sadece İstanbul'da yasal 600 den fazla Karadeniz derneği var.Fıkramızda yeni bir dernek kuruluşu ile ilgili: 
Abdullah Öztürk,Rızvan'ın Ahmet Albayrak, Alirıza Yılmaztürk, Dursun Türk, Ahmet Şahin, Ahmet Çoşkun, Enes Aslantürk bir araya gelip Ancibrazlular (Of-Hayrat köylerinden biri) Derneği kurma girişimi başlatırlar.Bu çalışma doğrultusunda para toplamaya da başlarlar.Köyün ileri gelen,zenginlerinden bazılarına hem kurucu üye olma hemde masraflarına katılma görüşmesi yaparlar.Bunlardan biri de maliyeci İrfan Albayrak'tı.İrfan sorar: 
-Yahu kardeşim,nedir sizin amacınız? 
-Efendim,biz köy derneği kurup bir araya toplanmayı,birbirimizi görmeyi düşünüyoruz... 
İrfan dayanamadı: 
-Değil parayla sizi bedava bile görenin aklına şaşayım. 
DİK AÇI  KAYNIYOR                                                                   
Temel kolej sınavına hazırlanan oğluna yardım ederken sormuş : 
-Su kaç terecede kaynayi? 
-Toksan terece, deyince 
-Pilemedun, demiş, toksan terecede dik açı kaynayi!
DİLBİLGİSİ                                                                                    
Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş : 
-Pakmak fiilinin çekiminu yap pakalum...
-Erzurumlu öğrenci hemen atılır : 
-Bakirem, bakirsem, bakir...
Öğretmen öğrencisinin bu cevabı karşısında : 
-Uy diluni eşekarisu soksun.Öyle mi denur daa?Onun aslu pöyledur :
-Pakayrum, pakaysun, pakay... 
DOKTOR YEDİM SENİ!
Temel hastalanmıştı.Doktora gitti.Doktor Temelin tedavisinin hergün parmaklanmak olduğunu söyledi.Temel bunu kimseye anlatamayacak kadar utandığı için mecburen hergün doktora gidip orada tedavi oluyordu.Bir gün doktoru yerinde bulamayınca eve gidip durumu utana sıkıla karısına anlattı. Karısı Doktoru taklit ederek ona tedaviyi yapabileceğini söyleyince Temel tedaviyi tarif etmeye başladı : 
-Karıcığım sol elini sol omzuma koy.
-Tamam.
-Sağ elinide sağ omzu...????!!!!
Temelin jeton duştü : 
-Uyyyy Doktor yedum senu....
DOPİNG                                                                                       
Temel olimpiyat oyunları 100 metre finalinde doping yapmış.Anlaşılmasın diye sonuncu olmuş.
DÜN BURADA YOKTU                                                          
Temel boğazda tekneyle turist gezdiriyor birgün bir Amerikalıyı alıyor başlıyolar gezmeye...Amerikalı bir saray görüyor. 
-Bu ne kadar zamanda yapılmış, diyor 
Temel : 
-5 yılda, diye cevap veriyor... 
Amerikalı : 
-Yazık bizde olsa 1 yılrda yapılırdı.
Biraz sonra bir cami göruyor. 
-Bu ne kadar zamanda yapılmış, diye soruyor... 
Temel : 
-2 yıl, diye cevap veriyor. 
Amerikalı : 
-Yazık be bizde olsa 3 ayda biterdi, diyor. 
Temel uyuz oluyor duruma... 
Biraz sonra bi tarihi yapı daha göruyolar..gene soruyor Amerikalı... 
Temel : 
-2 ay, diyor. 
Amerikalı  yine : 
-Yazık be bizde olsa 1 haftada biterdi, diyor. 
Temel iyice kıllanıyor.Tam o sırada Boğaz Köprüsü'nün altına geliyorlar... 
Amerikalı yukarıyı göstererek : 
-Bu köprü ne kadar zamanda yapıldı, diyor. 
Temel şaşkın şaşkın bakışlarla kafayı kaldırıp : 
-Hangisi? Bu mu? Bu dün burada yoktu yaa...

                                                                  Ana Sayfa